1. Zarf bir bütün olarak
  2. genellikle, umumiyetle, tamamen, tamamıyla, bütünü ile, bir bütün olarak.
    Taken as a whole: bir
    bütün olarak (ele/gözönüne) alındığında.
    As a whole the relocation seems to have been beneficial. The estate is to be sold as a whole.
Bir bütün olarak topluma hizmetlerin sağlanması (NACE kodu: 84.2) İsim, Sanayi ve Zanaatler
bir mülkü bütünüyle kiraya vermek Fiil
arsayı (parsellemeden) bütün olarak satmak Fiil
bütün ya da parça parça satılmak Fiil